Bu sistemde kullanılan oyun ve öğrenme etkinliklerini 20 yıldan uzun bir süredir sınıflarda oyun arkadaşlarımla, sistemli çalışmalar sonucu gözlemlerim ve kalıcı izli öğrenmeye olan katkısını ölçümlemem sonucu geliştirdim. Sıkıcı olmadığı için keyifle katılan, akıcı şekilde İngilizce konuşan ve bu sistemle yetişen oyun arkadaşlarımın en iyi referans olduğunu düşünüyorum.

English Drama House sistemi klasik dershane sistemlerinden çok farklıdır. Sınav, not, kur sistemi olmaksızın; belirli bir sürede, kazanım hedefleri ile programlanmış öğrenme etkinlikleri vardır. Haftada bir gün iki saat, özel geliştirilmiş aktivitelerle öğrenme etkinlikleri gerçekleştirilir; etkinlikler sırasında yapılan gözlemle oyun esasındaki geri bildirimler değerlendirilir. Alışılagelenin aksine; kaydedilen gelişmeye göre, öğrencinin akışa devam etmesi arzu edilen bir durumdur. Düzenli devam eden ve sisteme uyum gösterip başarısız olan bir oyun arkadaşım hiç olmadı.

İngilizce konuşmak tıpkı bir enstrüman çalmak gibi edindiğimiz bir beceri ve bilgi birleşimi ile olur. Eğer yeterince pratik ya da çalışma yapmamışsanız konuşma için yeterli bilgi birikimi ya da deneyimi kazanamamış olabilirsiniz. Tıpkı yürümeyi öğrenen bir bebek için gerekli olan kas gücü ve deneyiminin sizin için pratik ve tekrar olanağının sağlanmasına benzemesi gibi… English Drama House sistemine özel ve özgün aktivitelerle zenginleştirilmiş öğrenme etkinlikleri ile sıkılmadan, kaygı duymadan, yaşayarak, deneyimleyerek keyifle öğrenebilir ve bunu aşabilirsiniz.

Çoklu zekâ kuramı bireyin yetkinliklerine göre farklı öğrenme şekillerinin görsel, işitsel ve kinestetik olmak üzere üç ana başlıktan ilerlemek yoluyla daha kalıcı öğrenme konusunda bize yol gösteren bir kuramdır. Örneğin; müzik ya da dil gibi yetkinlikleri daha fazla olan biri “işitsel” etkinliklerle daha kolay öğrenirken; mantık/matematik ya da görsel yetkinliği daha çok olan bir birey "görsel" öğrenmeyi seçer. English Drama House sisteminde etkileşim ve aktivitelerle kinestetik öğrenmeyi desteklemekle beraber; işitsel ve görsel etkinliklerle öğrenme desteklenir. Sadece oyun değil; kalıcı izli öğrenmeyi destekleyen aktiviteler zinciri vardır.

Her oyun arkadaşıma İngilizce konuşabilmeleri ve anlayabilmeleri için eşit fırsat vermek ve geri bildirimleri doğru alıp anında müdahale edebilmek adına grupları dört kişi ile sınırlıyoruz.

İngilizcede kuralı bilirsiniz ama konuşma anında uygulaması güç gelir. Kuralı öğrendikten sonra uygulayabilmek ve o kuralı içselleştirebilmek için sistemli, rutin tekrarlara ihtiyaç vardır. Her yaşın bilişsel gelişimine göre hazırlanan programa uygun oyunlarla sürekli duyduğunuz, okuduğunuz ve tekrarladığınız kuralları içselleştirirsiniz. İşte buna yaşayarak, deneyimleyerek dili edinme diyoruz.

İngilizce konuşmak tıpkı piyano çalmak gibi edindiğimiz bir beceri ve bilgi bütünüdür. Biri size sadece anlattığında piyanoyu çalmanız ne kadar imkansızsa; deneyimleme fırsatı verilmeden İngilizce konuşmanız da o kadar güçtür. Doğru kurgulanan oyun ve aktiviteler bize çokça sesli tekrar, cümle kurma çalışması, egzersizler yapma imkanı sağlar. Bu çalışmaları hep birlikte yaparken; İngilizce düşünme, anlama ve konuşma becerilerini farkına varmadan edinmiş oluruz. Aktivitelerle oyun arkadaşlığı yaptığımız için English Drama House'da İngilizce bir ders değildir.

Bunun birçok sebebi var. Yaptığım etkinlikler sırasında gördüm ki; drama İngilizceyi geliştirirken, benlik algımıza da olumlu katkı sağlayan fırsatlar sunuyor. Dramanın bilişsel, fiziksel ve ruhsal gelişimimize çok fazla olumlu katkısı var. Etkinlikler sırasında, konuşmak gerektiğinde; belki de sıkılgan ya da utangaç olan bir oyun arkadaşım, keyifle katılıyor, farkında olmadan İngilizce konuşmaya başladığını görünce de mutlu oluyor. Ekrandan uzak, somut aktivitelerle, sosyalleşerek, kinestetik öğrenmeye olanak sağlıyor. Bir de eşit olarak her oyun arkadaşıma tekrar etme ve deneyimleme fırsatı sunuyor.