Ülkü Hancar, İngilizce öğretme didaktiğine iyi hakim olmanın yanı sıra, ayrıca kendine özel bir
didaktik metot geliştirdi.
Okulöncesinde onun yetiştirdiği (3-6 yaş) çocuklarımız hakkında, “eski” velilerimizden uzun
yıllar içinde aldığım geribildirimlere göre çocuklarımızın İngilizce seviyeleri, bizdekinden çok
daha fazla süre İngilizce etkinliğine katılmış bulunan sınıf arkadaşlarının önündeydi.
Okulöncesinde, buna anasınıfı da dahil, hiçbir organize etkinlik, çocuklar tarafından “ders”
olarak algılanmamalıdır; çünkü onların duygusal olgunluk derecesi buna uygun değildir.
Çocuk, öğrenmek zorunda olduğunu algılıyor ise ve o anlarda pek de istekli değilse,
“Öğrenmek keyif verici bir şey değil!” duygusunu yavaş yavaş geliştirir. Öğrenmek ve can
sıkıntısı birlikte yaşandıkça giderek öğrenme tembeli olunur!
Okulöncesinde çocukların kazanması gereken “Öğrenmek ne kadar keyif verici bir şey!”
duygusudur. Böyle hissetmeye başladıklarında, yaşamları boyunca öğrenmeye istekli olurlar.
İşte, Ülkü Hocanın ustalığı burada! Ders öğrenmek için çaba harcayabilme duygusal
olgunluğunun biyolojik altyapısı 6 yaşından itibaren gelişmeye başlıyor. İlkokula başlama yaşı
bu nedenle de 6!
Ülkü Hoca becerilerini ilkokul çocuklarında da başarıyla uyguluyor: çocuklar keyif alırken
öğreniyorlar.
Ülkü Hoca, otoriter davranmadan çocuklarda disiplin kurabilen; onlara değer veren ve saygılı;
çocukların birbirine karşı saygılı olmasını sağlayan; adaletli; her çocuğa eşit derecede yakın;
sevgi dolu bir öğretmen ve çok iyi bir insan! İyi ki varsınız! İyi ki bizim de öğretmenimizdiniz!
Sevgi ve saygılarımla,
Dr. Atanur Mert
(Psikopedagog)
Comments